Hayal Kahvesi
  • Portal
  • Arama
  • Üye Listesi
  • Ajanda
  • Yardım
Ziyaretçi.
Giriş Yap
Üye Ol
Giriş Yap
Kullanıcı Adı:
Şifreniz: Şifremi Unuttum?
 
Hayal Kahvesi
›
Kültür/Sanat
›
Televizyon
›
Diziler
›
Yerli Dizi
›
Yerli Dizi Haberleri
v
« Önceki 1 .. 22 23 24 25 26 .. 53 Sonraki »
›› v
« Önceki 1 .. 22 23 24 25 26 .. 53 Sonraki »
KANAL D  Yargı: İki kişilik eksiklik*

Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Yorum Yaz
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
0 0
Kanal D Yargı: İki kişilik eksiklik*
ÇEVRİMDIŞI
KarFırtınası

Admin

*
<font color=red>Admin
Yorum Sayısı: 4,432
Konu Sayısı: 2,481
Üyelik Tarihi: 06-05-2008
Rep: 0
Teşekkürler:
33 mesaj içinde teşekkür verildi.
#1
01-01-2023Saat:17:42
2d73e0ca-1be5-431f-b173-058fdfb211e1.jpg

Ben kendi pisliğimde yaşıyorum, bu benim meselem. Ancak seni de bunun içine çekmek, o bambaşka bir şey, sana karşı işlenmiş bir suç anlamında değil, o ikinci derecede kalır; bir başkasına karşı işlenmiş bir suçun, sadece o başkasını ilgilendirdiği sürece, benim uykularımı kaçıracağını sanmıyorum. Dolayısıyla bu değil. Korkunç olan daha çok, senin yanında kendi pisliğimin daha çok bilincinde olmam ve – her şeyden önce – kurtulmam bu yüzden bu kadar zor, hayır bu kadar imkânsız oluyor (her durumda imkânsız, ama burada imkânsızlık artıyor). Bu da alnımdan korku terleri boşanmasına neden oluyor.

O anı uzun bir süre unutmayacağım. Ceylin ve ailesi, Parla’yı yurtdışına kaçırmaya çalışırken Ilgaz’ın kalbindeki kırıklık unutulacak gibi değildi. Bir gün öncesinde Kapadokya’da aşk sarhoşluğu yaşarlarken, şimdi bu hâle gelmeleri çok acı. Bu sahneleri izlerken ve bölüm boyunca duygular okyanusunda çokça boğuldum. Aklımda sürekli olarak tek bir cümle döndü. Çok sevgili Nükhet Duru ile Mabel Matiz’in seslendirmiş olduğu “Nerde” şarkısında geçen “El eleyken el olduk,” cümlesi bu bölüm adeta Ilgaz ve Ceylin’i anlatıyordu. Sakın burada Ceylin’e kızdığımı düşünmeyin. Ceylin’in derdi bambaşka. Ancak bir karar vermesi gerekiyordu. Yeğeni için, canı için kalbinin sesini susturması gerekiyordu. Ilgaz’ın adaleti ve inandığı uğur adına evliliklerinden vazgeçti.


8e42e69c-ecac-445a-9f12-898eef0c1588.jpg

8e42e69c-ecac-445a-9f12-898eef0c1588.jpg


Bu dünyada cezasız kalmayacak bir şey varsa, manevi sorunlarda başvurulacak hesap ve rakamlardır.*

Geçtiğimiz bölüm Ceylin, Parla’yı almaya geldiğinde Aylin’in mızmızlanması üzerine “Ben buraya evliliğimi, hayatımı gömüp geldim,” dedi. Ilgaz ve Ceylin, rüya gibi iki günün ardından mutluluk içinde süren ilişkilerini aileleri için bambaşka boyuta geçirdi. Fragmanı izlediyseniz ilk sekansı da aklınızdadır. Ilgaz ve Ceylin’in mahkemede tüm ailesini ardına aldığı, el ele tutuştuğu bir an var. Ceylin, Ilgaz’ın elini öyle bir sıkmış ki ellerini ayırdıklarında Ilgaz’ın eli bembeyaz kesildi. Fragmanın devamında elleri ayrıldıktan sonra ikisi de yüzlerini birbirine dönüyor. Bu sözsüz akan sahnelere birçok ağıt yakılır. Sahnelerin içindeki anlamlar fazlasıyla derin. İşte bu yüzden bölümün açılış cümlesini de içinde barındıran ve sahnelere ithaf olması için 49. bölümün yorumuna giriş paragrafı olarak Franz Kafka’nın “Milena’ya Mektuplar” adlı kitabından alıntı yapmak istedim. Fragmanda gördüğümüz, ancak bölüm içinde olmayan bu sahne aslında bölümün temasını fısıldıyordu. Aslına bakarsanız o mahkeme salonunda yargılanan ne Parla’ydı ne de diğerleri. O mahkeme salonunda Ilgaz ve Ceylin’in evlilikleri yargılandı. İlişkileri için büyük bir sınavdı. Ne yazık ki bu sınavdan ağır yara aldılar. Pamuk ipliğine bağlı olan güvenleri bir hamle ile koptu. Bölüm sonunda Ceylin, Ilgaz’a boşanma dilekçesi getirdi. Peki, Ilgaz bu dilekçeye Bir daha boşanma gibi bir delilik yapacaklarını sanmıyorum. Ama çok yara aldılar.

e3ca8f6e-60f3-45b4-bdef-5500f0b6eb71.jpg


Kendim için fazlasıyla ağırım, sizler için fazlasıyla hafif*

İkisinin de odak noktası adalet. Ceylin inandığı doğrular üzerinde adaletini kurmaya çalışırken, Ilgaz olması gereken adaleti koruma çabasında. İkisi de haklı, ikisi de haksız. Bir bütünken şimdi geldikleri noktada iki kişilik eksiklik yaşıyorlar. Ceylin, Ilgaz’ın tutumunu duyduktan sonra fikrinden dönemezdi. Eğer dönmüş olsaydı, bugün hâlâ Ceylin’i konuşuyor olmazdık. Gelinen noktada Ilgaz’ın gözünden baktığımızda ortaya bambaşka tablo çıkıyor. Boyut değiştiriyor. Ceylin arabada giderken Ilgaz’a “Neden kocam olarak gelmedin?” sorusunu sorduğunda kendince haklıydı. Ilgaz, madem ki durdurabilecekti niye savcılık cübbesini bırakarak gelmedi? Ilgaz’ın tarafından baktığımda ise kocalık sıfatıyla durduramadığı karısını ancak savcı olarak durdurabilirdi. Daha bir gece önce Ilgaz’ı ayaküstünde kandırırken ne pahasına olursa olsun Parla’yı teslim etmeyecekti.

a5215b31-0a1e-46e7-bd0a-fe0a36585146.jpg


Sonu gelmeyen bu beyaz kâğıt gözleri yakıyor*

Eren’in 10. bölümde hem Ceylin’le hem de Ilgaz’la olan konuşmalarını düşünüyorum. Ceylin, o konuşmada Eren’e: “Ben karanlığım, o alabildiğine aydınlık. Ben onu kirletirim. Çünkü siyah her zaman beyazı yutar. Ben durmam, o değişmez. Daha büyük bir felaket gelir kapımıza, işin içinden çıkamayız işte.” demişti. Ceylin’in konuşmasının üzerinden neredeyse kırk bölüm geçti. Değişen hiçbir şey olmadı. Ceylin düşüncelerinde haklı çıktı. Onun karanlığı Ilgaz’ı yuttu. Ilgaz aydınlığına sahip çıkmak için evliliğine gölge düşürdü. Ceylin’in en başından bu yana ilişkilerindeki çekincesi suyu yüzüne çıktı. Ilgaz, Eren’e “Yan yana durmak için iki insan gerek. İki tarafın da istemesi. O kaçmayı seçti. Gidene dur demem, ben.” derken bugünleri görerek demiş. Hoş, bugünleri görmek için müneccim olmaya lüzum yok.

2efb2ea7-e938-4fc0-9341-2b7ae8e12c6a.jpg

En sonunda yargıyı verecek olan kadındır*

Ceylin, Parla’yı kurtarmak adına küçük de olsa hep bir açık kapı bulmak istedi. Ne pahasına olursa olsun Parla bir saat dahi parmaklıkların ardında kalamazdı. Nitekim ne yaptı ne etti aklından geçeni de yaptı. Ceylin hepsinden bir adım değil birkaç adım ileride olmak zorundaydı. Başta Ceylin’in Metin’e olan davranışını anlamasak da parçalar birleşince tablo ortaya çıkıyor. Sonuçta kimse kimseye durup dururken suçlayıcı davranışla yüksek perdeden konuşmaz. Biraz sonra Ilgaz’la beraber ikisinin sarmaş dolaş olduğunu izledik. Bu işte elbet bit yeniği vardı. Ceylin’in olduğu yerde sükût aramak biraz imkansızlaşıyor. Çınar’ın ifadesinin alındığı sıra küçük bir elektrik kesintisi yaşandı. Ve bingo! Metin Kaya katkılarıyla Parla kuş olup uçtu. Ta ki dava gününe dek ortaya çıkmadı. Ceylin ile Metin’in iş birliği aklıma “Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır,” sözü geldi. Parla’yı Metin’in evinde aramak kimsenin aklına gelmezdi. Ceylin’in bu hamlesi onları mahkeme gününe kadar getirdi. Bir saat dahi olsa Parla o parmaklıkların ardına girmedi.


*Franz Kafka – Milena’ya Mektuplar

Rafet’in tuvalete girmesiyle kesilen elektrik Ilgaz’ın bir anda aydınlanma yaşamasını sağladı. Biraz geç oldu. Onlar Parla’nın kaçmasına kimin yardımcı olduğunu bulana kadar Ceylin amacına ulaştı. Olayın süre gelmesiyle herkes şaşkındı. Parla’nın kaçabilmesi adına kimsenin bilmemesi en hayırlısı olacaktı. Nitekim tereyağından kıl çeker gibi Parla da ortadan kayboldu. Olayı Ceylin’in organize ettiğini, onu duruşma gününe kadar saklayacak olmasını Pars dahil olmak üzere hepsi anladı. Ceylin’i tanıdığımız günden bu yana freni olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Kaldı ki eşi olarak Ilgaz da bunun bilincinde. Herkes bunu biliyordu, fakat asıl mesele elektriği kimin kestiğini bulmaktı. Çünkü o sıra hepsi dışarıda bekliyordu. Elektriği kesebilmek için uzaklaşan birileri olması gerekirdi. Ilgaz’ın aklını meşgul eden soruların başında bu geliyordu. Onlar sorularla boğuşurken Ceylin tüm soğuk kanlılığıyla planını uygulamaya devam etti. Yalnız küçük işbirlikçi Defne’yi unutmamak gerekiyor. Onun da bu saklambaç oyununda büyük emeği var.


29303232-6adb-465d-9901-e1dc4c9fd7a4.jpg

Birbirimizi tanıdığımızdan beri, zaten hep burada değil miydi o tehdit ve eğer o olmasaydı bana göz ucuyla bile bakar mıydın?*

Serdar’ın ölümü, daha doğrusu “Suskunlar Ailesi”nin iş birliği ile olayı örtbas etmesi Ilgaz ve Ceylin’in evliliklerinin seyrini birden değiştirdi. En zoru da el ele, aşkla sarmalanmışken araya sırların girmesiydi. Yan yana geldiklerinde yüzlerine bakmayacak kadar sınırları keskin çizgilerle örüldü. Ceylin’in dediği gibi ne Ilgaz ne de Ceylin birbirlerini bu konuda asla affetmeyecekler. Aynı yatağı paylaşırken bir anda aynı evde on dakikadan fazla nefes almaya bile tahammülleri kalmadı. İlk duruşmadaki tutuklu yargılanmalarına dair karar çıktı. Yenilgiyi kabul edemeyen ve sevdiklerinin parmaklıklar ardında kalacağının düşüncesiyle deliye dönen Ceylin, Ilgaz’la olan tüm gemileri yakmasına sebep oldu.

e5cd0470-82b0-44c0-9445-ab4540ad6467.jpg

Suç peş peşe sıralanıp sonsuz bir dizi oluşturur*

Karakter devamlılığı açısından baktığımda aslında değişmeyen ve aynı kalan tek karakterin Metin’in olduğunu düşünüyorum. Hikâyenin akışı gereği arada kaymalar yaşansa da tek aklıselim karakter Metin gibi duruyor. Gül, aklının başına gelmesi için Metin’in ayakkabılarının giymesi gerekiyormuş. Utanması ve mahcup olması için keşke bu olaylar yaşanmasaydı. Ama, Gül gibi düşünen insanların musibet yaşaması gerekiyor ki eleştirdiği kişilerin ne hissettiği anlaşılsın. İşte, ilahi adalet dedikleri budur. Serdar’ın ölmesini ilahi adaletten saymıyorum. Benim lügatimdeki ilahi adalet tam da Gül’ün yaşadıklarıdır.

5723147f-fbcd-4203-ac20-1a490cf23411.jpg
Bu hayra alamet değil. Ölümü istemek ama acıları dışlamak*

Tüm bu olayların ardından Ilgaz’ın Merdan'la yüzleşmesi gerekiyordu. Dedesinden af dilemesi vicdanını bir nebze de olsa rahatlatacaktı. Parla için özgürlüğünden vazgeçmiş olduğunu anladığından beri vicdanının bir bölümü ezilmişti. Ilgaz’ın bu davranışı bile Merdan için büyük bir adımdı.

32a844a4-51df-4e46-b47e-0684ddb3c15d.jpg

Soğuk ve ağır çalışan bir zihnim var*

Haluk’un tehditinden sonra Yekta tabii ki kumandaya bastı. Gazetecinin ölmesi Yekta için bir sorun teşkil etmiyordu. Yalnızca Haluk’un zamanlamasını uydurması kâfiydi. O da gani gani vuku buldu. Yekta tekrardan inşa ettiği imparatorluğuna zeval getirmemek için kanının son damlasına kadar çaba gösterdi. Haluk’u neredeyse yalvartacak kıvama getirdi. Öyle ki Haluk olay yerinde Yekta’yı aradığında hazır bir şekilde bekliyordu. Gazetecinin öldürülmesiyle olay iyice yılan hikayesine döndü. Peki, gazeteci çocuğu kim öldürdü? Haluk yapmadı. Bir kumpasa kurban gitti. Bu da Haluk’un diyeti.


88f3daa5-a219-4597-b280-8d25c384a73c.jpg

Ne konuşabilir ne de susabilirdim; daha doğrusu sussam da yine konuşmuş olurdum, çünkü sözden başka bir şey değilim şu an*

Birinin Ceylin’e “Nasılsın?” diye sormayı akıl etmesi ne büyük bir nimet? Şu ana kadar olaya Ceylin’in penceresinden bakılmadı. Bu hassasiyeti gösteren Pars’a da bravo. Has arkadaşmış. Yargılamadan, sorgulamadan “Nasılsın?” demesi bile insanı iyi hissettiriyor. Parla’yı saklamak istemesini de anlayışla karşıladı. Hatta işlerin hızlanması açısından çalışmalara başlamış. Ceylin’in ilk duruşmaya kadar Parla’yı kimseye vermeyeceğine adı kadar emin. Bu nedenle ortalığın daha fazla karışmaması için mesleğini tehlikeye atmak pahasına özverili davrandı. Ancak, Ilgaz ve Ceylin arasındaki pamuk ipliği çoktan kopmuştu. Pars, aynı endişeyi Ilgaz için de duyuyordu. Bir tahterevalli düşünün. Bir ucunda Ilgaz otururken diğer ucunda Ceylin oturuyordu. Pars da ikisinin ortasındaki dengeyi bulmaya çalışıyor.

c42644a9-426f-4525-b22c-9d242b15e3ce.jpg

Hem çiviyi çakan işçiyim, hem de çivinin kendisi*

Ceylin, Arda’nın avukatlığını bıraktığını söylemek için Derya’nın odasına gittiğinde Ilgaz da hemen sonra geldi. Derya, Ceylin’e “Karısının nerede olduğunu söylemeyeceksin değil mi,” diye sorduğunda verdiği cevap bugünkü Ceylin’i tarif ediyordu. Neden hâkim veya savcı değil de avukat olduğunu dile getirdi. Değerleri, vicdanı, esnekliği bugüne kadar Ceylin’i Ceylin yapan tüm özellikler avukat olmasını sağlamış. Bugün Parla’nın mücadelesini veriyorsa Ceylin’in karakterini oluşturan unsurlar sayesinde.

d602e893-fa94-434a-a149-15c691a02ad2.jpg

Başım bir tren istasyonu sanki, trenler geliyor, trenler geçiyor içinden*

Olanlardan sonra Derya cübbesini kapıda bırakarak Ceylin’in ofisine geldi. Zor gününde yanında olmak istemesi medeni bir davranış olsa da hâlâ Derya’nın tavırlarını hazmedemedim. Ceylin’i evine davet ettiğinde cübbesini çıkarmayan Derya, şimdi cübbesiyle değil dostluk ceketiyle karşısına çıktı. Özrü ise kabahatinden büyüktü. Ama yanıldığı bir nokta vardı karşısındaki kişi Ceylin’di. Yargı Melekleri, yaptıkları hatalarla karakterlerini kırarak onarmaya çalışıyor.

50a1c3cb-4296-4597-b37c-e2bb2c974093.jpg


Bizim meleklerin diye baktığımız, aslında cehennemdekilerin ezgisidir*

Yekta, gerçeği saklaması şartıyla geçtiğimiz bölüm Ceylin’den birini öldürmesini istemişti. Ceylin, Yekta’nın isteğinin gazeteci olduğunu düşündü. Ancak, Yekta bu kadar küçük oynamayı sevmez. Düşüncesi bile kanımı dondururken bunu Ceylin’inden istemesi beni kahrederdi. Konuşmanın sonuna doğru Yekta, Ceylin’e: “Ilgaz’ı öldürmeni istiyordum,” derken saç diplerime kadar gerildim. Şimdi Ceylin, Ilgaz’ı fiziki olarak öldürmemiş olsa bile Ilgaz’ın kalbinde mezarını kazdı. Maalesef Yekta haklıydı ve zevkten ağzının suları akarak gitti.

d2c6c0b2-1bef-4715-8038-ab561c82bc3b.jpg

Ceylin aynı koridorda üç defa Ilgaz’a arkasını dönüp gitti. Her gidişinde de aşkından deli divaneydi. İlki 9. bölümde Engin’in yargılandığı zamandı. İnci’nin davasında zafer kazanmışlar ve artık iş birlikleri için bir neden kalmamıştı. En iyisi aşktan kaçmaktı. İkinci defa arkasını döndüğünde 32. bölümdeydi ve boşanma davaları sonuçlanmıştı. O zaman da serde ayrılık vardı. Bu defa sevgiden kaçıyordu. Canının acısı tarif edilemeyecek kadar çoktu. Aşklarının gücü evliliklerini ayakta tutmaya yetmemişti. Hayallerini yaşayamadan boşanmışlardı. Bizlikten benliğe geçiş yapmışlardı. Üçüncüsü ise bu bölümdü. Evliliklerine üçüncü şahısları girdiği için kaybetmek üzereler. Ceylin kendince haklı. Ilgaz da Ceylin’i suçluyor. Her defasından Ceylin’in kaçmasından dert yanıyor. Ne yazık ki Ilgaz’ın tarafından bakınca o da aklı. Ne birbiriyle ne de birbiri olmadan. Ilgaz ona çiçek bahçesi vaat ederken, Ceylin, Ilgaz’ın katılığında çiçek açma istemiyor. Aşkları ikisinin de umut bahçelerini yaktı.

567a6a34-4156-4b4b-8ee5-15b275d3ade3.jpg

Veda etmiyorum. Bu bir veda değil, pusuda bekleyen yerçekimi beni tamamen aşağı çekerse veda olur ancak. Ama sen yaşadığına göre, nasıl yapabilir bunu?*

Yazının başında da söylediğim üzere bu davada Suskunlar Ailesi değil, Ilgaz ile Ceylin’in evliliği yargılandı. Bu davada onlar tutuksuz yargılanırken Ilgaz ve Ceylin’in evlilikleri müebbet aldı. Bölüm sonunda Ilgaz’ın boşanma dilekçesini imzalayıp imzalamadığını bilmiyorum. Ancak, 6 ay sonraki sekansı düşündüğüm zaman boşanma dilekçesi Ilgaz tarafından imzalanmamış olmasını umuyorum. Bu sezimdeki etken ise Ceylin, Ilgaz’ın odasından çıktıktan sonra, yüzündeki hafif tebessümle oradan uzaklaşmasıydı.

Yargı’nın 49. bölüm yorumunu yılın son günlerinde tamamlarken, sizler yazıyı yılın ilk günü okumuş oldunuz. RaniniTv’nin aracılığıyla herkese güzel bir yıl dilerim. Gönlünüzden geçen dilekleriniz kabul olsun. Bu yazı ile birlikte Yargı’nın bölüm yorumlarına küçük bir mola veriyorum. Birkaç haftadır sizlerin de farkında olduğu gibi bölüm yorumlarını yazmaya yetişmeyeceğim kadar yoğunluklarım oluştu. Yazılarımda gecikmelere ve hatta atlamalara sebep verdim. Bu nedenle gerekli ilgiyi gösteremediğimi hissediyorum. Yeterli zamanı ayıramadığımdan dolayı mola vermemin daha iyi olacağını düşündüm. Bir yıl boyunca yazılarımı bekleyen ve okuyan herkese minnettarım. Ferah günlerde görüşmek dileğiyle…

Bölümde emeği geçen herkesin yüreğine ve gönlüne sağlık!

Mortis

*Franz Kafka – Milena’ya Mektuplar


yazan: Mortis
kaynak: ranini.tv
TkD4M2.gif

Tuğba Yurt Heart

  •
Ara
Cevapla
Alıntı
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:
Teşekkür verenler:
« Önceki Konu | Sonraki Konu »


Hızlı Cevap
Konu


Alıntı yaparak cevap vermek istiyor musunuz?: Alıntı yorumu şimdi ekle veya Alıntıyı iptal et.

  • Konuyu Yazdır
Hızlı Menü:


Tarih: 23-11-2025, 06:23
Hakkımızda
HayalKahvesi Forum.
Türkçe Çeviri: MyBBGrup
Forum Yazılımı: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group.
Tema yapımcısı: Mert Yazıcı
Tam Görünüm
Konu Görünümü

Vidinli.net Shopping Platform
Vidinli.net Shopping Platform
Vidinli.net Shopping Platform